4 ayda 15 kiloyu meyveyle verdi! ‘Dışarı çıkarken çantama mutlaka atarım’

Gençler Arasında Meyve Tüketiminde Düşüş: Obezite Riski Artıyor

Gençlerin bir kısmı gereksiz atıştırmalık olarak görüyor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 15–24 yaş arası gençlerde obezite oranı 2016’da yüzde 3,8 iken, 2022 itibarıyla yüzde 5’e yükseldi. Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, gençlerde görülen bu artış eğilimini “alarm verici” olarak nitelendirerek, kök nedenlerin başında bozulan beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam tarzı ve ekran bağımlılığı geldiğini söyledi. “Gençlerin bir kısmı meyveyi gereksiz bir atıştırmalık olarak görüyor. Oysa meyve, bağışıklık sistemi başta olmak üzere kilo kontrolü, sindirim sağlığı, hatta psikolojik denge üzerinde sayısız fayda sunuyor,” diyen Dursun, gençlerde meyve tüketiminin eksikliğiyle kronik hastalıkların daha erken yaşta ortaya çıkmasının doğrudan ilişkili olduğunu vurguladı.

OBEZİTENİN GETİRDİĞİ RİSKLER ARTIYOR

Obeziteyle birlikte gençlerde insülin direnci, D vitamini eksikliği, düşük öz güven gibi kısa vadeli etkilerin yanında; Tip 2 diyabet, metabolik sendrom, kalp-damar hastalıkları ve hormonal bozukluklar gibi uzun vadeli risklerin de hızla arttığı belirtiliyor. Uzmanlar, gençlerde görülen beslenme bozukluklarının ileride sağlık sistemine yük bindireceğini ve üretken nüfusun kalitesini düşüreceğini ifade ediyor.

GERÇEK BİR HİKÂYE: “MEYVEYİ YENİDEN TANIDIM”

Uzman Diyetisyen Dursun’un danışanlarından Feyza Kömekçi ise meyve tüketimiyle değişen yaşamını şu sözlerle anlatıyor: “Diyetisyenime ilk geldiğimde meyveyi gereksiz bir atıştırmalık olarak görüyordum. Ama zamanla tatlı krizlerimi kontrol altına almama ve kilo yönetimime çok yardımcı olduğunu fark ettim. 4 ayda 15 kilo verdim. Bugün meyve, hayatımın doğal bir parçası. Hatta dışarı çıkarken çantama mutlaka meyve atarım.” Kömekçi’nin hikâyesi, sürdürülebilir beslenme alışkanlıklarının genç bireyler üzerindeki dönüştürücü etkisini somut biçimde ortaya koyuyor.

UZMANLARDAN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Uzman Diyetisyen Dursun, artan obeziteyle mücadelede bireysel çabaların yanı sıra eğitim, aile ve kamu politikalarının entegre şekilde yürütülmesi gerektiğini belirtiyor. Öneriler arasında şu başlıklar öne çıkıyor:

  • Okullarda zorunlu beslenme eğitimi ve fiziksel aktivite saatlerinin artırılması,
  • Kantinlerde sağlıklı ürün satışının teşviki,
  • Ailelere yönelik bilinçlendirme programları,
  • Gıda reklamlarının düzenlenmesi ve meyve tüketimini teşvik eden kamu kampanyaları.

“MEYVESİZ GENÇLİK, GELECEKSİZ TOPLUM”

Uzmanlar, gençlerde meyve tüketiminin sadece beslenme değil, halk sağlığı meselesi olarak ele alınması gerektiği görüşünde birleşiyor. “Meyvesiz geçen bir gençlik, sadece fiziksel değil; zihinsel ve duygusal gelişimi de sekteye uğratır” diyen Dursun, meyve tüketiminin artık bir tercih değil, zorunluluk olduğunu vurguladı.

Related Posts

Uzman uyardı: Akıllı telefonlar dil gelişimini yavaşlatıyor

Akıllı telefon ve tablet başında geçirilen uzun saatler, çocuklarda konuşma gecikmesine neden oluyor. Gelişimsel Pediatrist Uzm. Dr. Reyhan Tamer, kritik belirtileri ve ailelerin alması gereken önlemleri açıkladı.

Türkiye’de her 7-10 çiftten biri kısırlıkta: ‘Erkek’ faktörü görmezden geliniyor

Türkiye’de yaklaşık 2 milyon çiftin çocuk sahibi olamadığını ifade eden Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Akif Diri, kısırlığın genellikle sadece kadınlara atfedildiğini ve bu nedenle erkek kaynaklı kısırlığın toplumda yeterince dikkate alınmadığını belirtti. Ayrıca, yaygın ve basit bazı alışkanlıkların sperm kalitesini olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekti. Erken teşhis ve tedavi sayesinde, kısırlık riski taşıyan çiftlerin çocuk sahibi olma şansının artabileceğini vurguladı.

Diyet yapmasına rağmen karnındaki şişlik inmeyen kadının rahminden 9 kilogramlık ur çıktı

Diyet yapmasına rağmen karnındaki şişlik inmeyen kadının rahminden 9 kilogramlık ur çıktı

İç Dünyamız Artık Görülüp Ölçülebiliyor!

Zihin, beyin ve bedenin ayrı ayrı değil, bir bütün olarak işlev gördüklerini belirten uzmanlar, aralarındaki uyumun, sağlıklı bir yaşamın temeli olduğunu ifade ediyor. 

Nöroloji Uzmanı uyardı: Günlük yaşamı etkileyen unutkanlıkları ciddiye alın!

Nöroloji Uzmanı uyardı: Günlük yaşamı etkileyen unutkanlıkları ciddiye alın!

Uzmanı uyardı: 50 yaş sonrasında görme kaybına neden olabilir!

Sarı nokta hastalığı, 50 yaş ve üzerindeki bireylerde sıkça görülen ve görme kaybına yol açabilen ciddi bir göz rahatsızlığıdır. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nursal Melda Yenerel, erken teşhisle bu kaybın önüne geçilebileceğini belirtti.