Marx, sermaye ve iktisadi aklın cinneti

“`html

Marx’ın Meta Teorisi ve Günümüzdeki Geçerliliği

Marx, kapitalist ekonomik sistemin işleyişini detaylı bir şekilde incelerken, metaların ikili yapısına dikkat çeker. Onun fikirlerine göre, metalar hem kullanım değeri hem de mübadele değerine sahiptir. Bu noktada, Marx metaları iki ayrı kategoriye ayırmadan, ikili doğasını ele alır. Kullanım değeri, bir meta ile ilgili yararlılık özelliğini yansıtırken, mübadele değeri ise pazardaki değerini ifade eder. Bu iki değer bir yandan birbirine bağlıdır, diğer yandan da zıt ilişkiler içerisindedir. Kullanım değeri, yiyecekten giyeceğe, hatta kültürel ürünlere kadar birçok şeyde kendini gösterebilir. Önemli olan, kullanım değerinin, bireylerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde üretilmesi ve onlarda bir isteğin oluşmasını sağlamasıdır. Diğer yandan mübadele değeri, ekonomik sistemin sadece kapitalist toplumda geçerli olan bir yönüdür.

Marx, Sermaye ve İktisadi Aklın Cinneti
David Harvey, “Marx, Sermaye ve İktisadi Aklın Cinneti”, Çeviren: Esin Soğancılar, 239 sayfa, Sel Yayıncılık, 2021

David Harvey, “Marx, Sermaye ve İktisadi Aklın Cinneti” adlı eserinde bu sorulara ışık tutarak, “Bugün bazı açılardan eski moda görünse de, Marx’ın analizleri eski zamandan çok daha geçerli.” diyerek bu fikirleri vurgular. Marx’ın dönemi, dünya genelinde etkileri hissedilen karmaşık bir ekonomik sistemin ortaya çıkmasına zemin sağlamıştır.

Harvey, Marx’ın “sermaye, hareket halinde bir değerdir” ifadesi üzerinden yola çıkarak, sermayenin döngüsünü doğadaki hidrolik denge ile kıyaslar. Ancak, bu iki yaklaşım arasında belirgin bir farklılık olduğunu da aktarır; hidrolojik döngü sabit ve değişmezdir, oysa sermaye döngüsü sürekli bir büyüme sarmalı içinde hareket eder. Harvey, sermayenin değeri hareket ettiğinde değer kaybının olduğu konusunda uyarıda bulunur.

Marx, değeri “toplumsal olarak gerekli emek zamanı” olarak tanımlarken, Harvey bu değer kavramının maddi sonuçlar doğuran ama gayri maddi ilişkilerle bağlantılı olduğunu ifade eder. Marx’ın para kavramı, yabancılaşmış emek değerlerini temsil ederken, Harvey’e göre “toplumsal olarak gerekli olan”, hem işverenlerin hem de işçilerin tabi olduğu bir “görünmez el” yaratmaktadır. Marx’a göre, mübadele değerinin tamamen ortadan kaldırılmasını sağlamak, toplumsal olarak gerekli emek zamanının da sona erdirilmesi anlamına gelir.

Harvey, “hareket halindeki değer” kavramı üzerinden, sermayenin yeniden üretiminde ortaya çıkan tehlikeleri ve sermayenin farklı kesimleri arasındaki uzlaşmaz çelişkileri gözler önüne serer. Sermaye durakladığı veya yavaşladığı her anında değer kaybı meydana gelecektir. Sermaye, mamul ürün şeklinde pasif kaldığında, aktif olarak çalışamaz, bu da ekonomik bir krizi tetikler. Ayrıca, paranın atıl kalması sorunundan ziyade, burada stok maliyetlerinin daha önemli olduğunu vurgular. Üretim sürecindeki rutin masrafların karşılanması için, finansman ihtiyacı doğar ve bu çoğu zaman kredi mekanizmalarıyla halledilmeye çalışılır.

Harvey’nin borç ekonomisi üzerine yaptığı analiz, üretim zamanıyla dolaşım zamanının çelişkisi üzerinden ilerler. Bu çelişki, kredinin dünyaya girişini sağlar. Marx, fakat paranın bir meta olarak dönüşümünün karmaşık olduğunu keşfeder, bu yüzden yeni yatırım ve yenileme için kredi kullanılabilmektedir.

Marx’a göre, borç verilen para, yani faiz getiren sermaye, karşı değer formu olarak değerlendirilmektedir. Bu, sermaye devrini hızlandırmanın bir yoludur. Borç, gelecekteki üretim değerlerine ilişkin bir hak talebidir; bu değer üretimi yeterli değilse, kriz kaçınılmazdır. Dolayısıyla, üretken olmayan emek borç kapsamına girer. Örneğin, pazarlama gibi dolaşımda çalışan emekçiler artı değer yaratabilir ama gerçek anlamda bir değer üretmezler. Hem ev içi emek hem de alternatif yaşam biçimlerinin geliştirilmesi gibi unsurlar da “karşı değer” politikası kapsamına girmektedir.

Harvey, “sermayenin hareket yasalarının” günümüzde geldiği noktanın ciddiyetine dikkat çekerken, Marx’ın perspektifini kuramsal olarak güncel meselelerle birleştirir. Tüm emekçilerin yaşamlarını sürdürmek için verdikleri mücadelelerin sebeplerini çözmek ve anlamak için sermaye kavramının evrimi gereklidir. Çağımızın gerçekliğini kavrayabilmek için, sermayenin işleyiş biçimlerinin derinlemesine analiz edilmesi elzemdir.

“`

Related Posts

ALES giriş belgeleri erişime açıldı

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezince (ÖSYM) düzenlenen 2025 Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı’na (2025-ALES/2) girecek adayların sınav giriş belgeleri erişime açıldı.

İlk Hamse sahibi kimdir? Hamse sahibi yazarlar kimlerdir? AYT 2025 ile gündeme geldi!

İlk hamse sahibi kimdir sorusu, AYT 2025 ile merak edilen konular arasında yer alıyor. Üniversite sınavı Alan Yeterlilik Testi, 22 Haziran Pazar günü gerçekleştirildi. Hamse sahibi yazarlar da sınavla beraber gündeme geldi. Peki İlk Hamse sahibi kimdir? Hamse sahibi yazarlar kimlerdir? İşte ayrıntılar…

Nükleer tesis nedir, ne demek? Nükleer tesis vurulursa ve patlarsa ne olur?

Nükleer tesis, barışçıl amaçlarla nükleer maddelerin üretildiği, işlendiği, kullanıldığı veya depolandığı tesislerdir. Bu tesisler genellikle elektrik üretmek için nükleer fisyon reaksiyonlarının kontrol edildiği nükleer enerji santrallerini içerir. Nükleer santraller, nükleer reaktörlerde açığa çıkan ısı enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren büyük enerji üretim merkezleridir. Peki, nükleer tesis nedir, ne demek? Nükleer tesis vurulursa ve patlarsa ne olur? İşte, merak edilen o detaylar

Hakimin reddi nedir, sebepleri nelerdir? Hakimin reddi talebini kim inceler?

Hakimin reddi davası, belirli dönemlerde gündemde yer alan konular arasında yer alıyor. Hakimin reddi, bir davaya bakan hakimin tarafsızlığını sağlamak amacıyla getirilen hukuki bir müessesedir. Hakimin tarafsızlığını şüpheye düşürecek nedenlerin veya davaya bakamayacağı hallerin varlığı durumunda, dava taraflarının hakimi reddetme hakkıdır.

YKS Öncesi Kaygı Tuzağına Düşmeyin!

YKS’ye giden yolda ‘kaygı’ tuzağına düşmeyin! Kendinize ‘başarısız olacağım’ değil, ‘elimden geleni yapıyorum’ deyin!

MOSSAD NEDİR, KİMDİR? MOSSAD hangi ülkenin teşkilatıdır? İşte MOSSAD açılımı!

İran’ın Mossad karargahını vurmasının ardından, Mossad nedir, sorusu dünya kamuoyunun gündemine geldi. Son dakika haberine göre, sabah düzenlenen balistik füze saldırısında MOSSAD binasının hedef alındığını bildirdi. Tam adı “Ha-Mossad le-Modi’in ule-Tafkidim Meyuhadim” olan Mossad, İsrail’in dış istihbarat faaliyetlerini yürütmek ve ulusal güvenliğini korumakla görevlidir. Operasyonlarını genellikle gizli ve halktan uzak bir şekilde yürüten Mossad, temelinde İsrail’in diplomatik kuruluşlarından ayrı olarak istihbarat toplama, gizli operasyonlar ve terörle mücadeleden sorumludur. Peki, Mossad nedir, ne demek? Mossad hangi ülkeye ait? İşte, Mossad açılımı ve konu hakkında ayrıntılı bilgiler.