2002 yılında emekli olan Ali Acar, ailesiyle birlikte Ankara’dan Adana’ya geldi.
Burada bir marketin kasap reyonunda çalışarak geçimini sağlamaya başlayan Ali Acar, 2018 yılında Nuray F. ile tanıştı.
Kendini “özel okul sahibi” olarak tanıtan Nuray F.’ye inanan Ali Acar, doğuştan kalça çıkığı nedeniyle yüzde 25 engelli olan oğlu Ersin Acar’a (36) iş bulmak için yardım istedi.
Tek isteği oğluna gelecek sunmaktı
Acar, kadının bahsettiği özel eğitim ve rehabilitasyon merkezine gittiğinde onun işletme sahibi değil, “rehber öğretmeni” olduğunu öğrendi.
İddiaya göre, yalanı ortaya çıkan Nuray F., bu kez Acar’a kendi okulunu kurmak istediğini söyleyerek, “İstersen sen de oğlunla birlikte ortak olabilirsin.” dedi.
Oğluna gelecek sunmak isteyen baba Acar, Nuray F.’nin teklifini kabul etti.
115 bin lirasını aldı
Okulun açılış sürecinde Nuray F., Acar’dan 5 ay içerisinde 115 bin TL para aldı.
Nuray F., daha sonra Acar’dan resmi ortalık içinde 180 bin TL daha para istedi.
Ancak Acar, buna yanaşmayarak daha önce verdiği 115 bin TL’yi geri istedi.
Nuray F. ise çeşitli yalanlar söyleyerek parayı vermedi.
İcra takibine aynı karşılığı verdi
Açtığı rehabilitasyon merkezini ruhsat almadan bir süre boyunca işleten Nuray F., rehabilitasyon merkezini başkasına devretmek için girişimlere başladı.
Durumu öğrenen Ali Acar, Nuray F.’ye verdiği parasını tahsil edebilmek için kendisine güvence olarak verdiği 115 bin TL’lik senedin icra takibini başlattı.
Oğlunun geleceğini temin altına almak için çıktığı bu yolda dolandırılan Acar’a, Nuray F. aynı yöntemle karşılık verdi.
Bu kez Acar, Nuray F.’nin 4 farklı kişi aracılığıyla gönderttiği 650 bin TL’lik icra ile uğraşmaya başladı.
Yasak aşkını ve yakınlarını kullandı
Nuray F.’nin, önce ‘yasak aşk’ yaşadığı Halil B.’nin yakın bir arkadaşı A.Ç. üzerinden 13 Şubat 2020’de 42 bin 500 lira, 14 Ağustos 2020’de Halil B. üzerinden 87 bin lira, Halil B.’nin eşi Sultan B. üzerinden de 24 Ağustos 2020’de bu kez 83 bin liralık icra takibi başlattığı öğrenildi.
Nuray F.’nin, tebligatın Acar’a ulaşmaması için her defasında yanlış ve sahte adresler verdiği, tüm bu icra işlemlerini de ağırlıklı olarak aynı icra dairesi üzerinden yaptığı belirtildi.
Oğlu koronaya yenildi, icralarla uğraşmaya başladı
2019 yılının Ağustos ayında koronvirüse yakalanan Ersin Acar, hayatını kaybetti.
Bir yandan icralarla uğraşan baba Acar, bir yandan da oğlunun acısıyla sarsıldı.
Başına gelenleri anlatan mağdur Ali Acar, şöyle konuştu:
“İcra adresleri benim değil”
Borcumuz olmadığı halde şahıslar hayali adresler yazarak, usulsüz tebligatlar yaparak icraya verilmektedir. İcraya verildiğinden kişinin haberi yoksa ve bir hafta içerisinde itiraz etmez ise borcu kabul etmiş oluyor. Şu anda 4 kişi beni, borcum olmadığı halde icraya vermiştir. Bu icra adresleri de benim adresim değil. İtiraz hakkımı da kaybetmiş olduğumdan dolayı, icrayı kabul etmiş durumuna düşüyorum.
PTT’yi de suçladı
“Benim gibi 8 aile daha mağdur durumdadır.” diyen Acar, şöyle devam etti:
Bunun önlenebilmesi için bir an önce Adalet Bakanlığı’nın bu işe göre bir kanun çıkarması gerekmektedir. İkametgahı olmayan adresler yazılarak kişiler icraya verilmektedir. Burada en önemli şey de PTT Genel Müdürlüğü’nün memurluğuna düşmektedir. PTT Genel Müdürlüğü’nün memurları, görevini kötüyü kullanmaktadır. Şu anda Adana’da iki tane şahıs bu işi yapmıştır. Bu ispatlanmış durumda. Oturmadığım adreste beni oturuyormuş gibi işlem yapıp, 21’inci madde kaşesini basmışlardır. Dolayısıyla da benim adresim orada gözüküyor. Halbuki yasal olarak adresim orası değildir.
